Bu hafta sonu anladım ki oyunlar gerçeklikten kaçmanın en keyifli yolları. Kafayı dağıtmak için kendinizi bir saatliğine de olsa bol bulmacalı bir oyunun akışına bırakmak resmen psikoterapi etkisi yapıyor.
Tamamen tesadüfen ve spontane bir şekilde haberdar olup Escape Planet‘in odadan kaçış oyununa geçen hafta sonu 4 kişilik bir ekiple katıldık. Uzun zamandır geçirdiğim en eğlenceli ve hareketli bir saati geçirdim. Internet sitesinde gezindiğinizde de göreceksiniz ki bu bir “gerçek odadan kaçış” oyunu. Yani sizi, ekip arkadaşlarınızla beraber bir odaya kilitliyorlar. Oda özel olarak dekore edilmiş ve her yer bulmacalarla, kilitlerle, kapalı kutularla dolu. Odadaki büyük parça eşyaları yerinden oynatmanıza gerek kalmıyor ama onun dışında gördüğünüz her dolabı, çekmeceyi, rafı, masayı bir güzel kurcalamanız gerekiyor. Zaten kurcalamaya başladığınız ilk dakikada herkesin eline parça parça bulmacalar geliyor. İş, bu ortaya dökülen bulmaca parçalarını birleştirip, adım adım çözüp, kilitleri açmakta ve sonunda da odanın kapısını açacak anahtara ulaşmakta. Bulmacalar da beklediğiniz kadar kolay değil. Bizim ekip “kafası basma” konusunda epey donanımlıydı diyebilirim (okuluna göre ayırmak çok ayıp biliyorum ama yapacağım; iki İTÜ’lü, bir ODTÜ’lü, bir GSU’lü), yine de yaklaşık 4 kere yardım aldık ve tam anlamıyla son saniyede kapıyı açabildik. Mübala etmiyorum, anahtarı son anda ben kaptım (o ara cidden heyecanlanmıştım), kilidi çevirdim, kapıyı açtım ve zaman dolmuş zil çalıyordu. Bu arada diğer odada ekran başında kameradan sizi izleyen ve dinleyen biri oluyor. Zaman zaman yardımları kendisinden alıyorsunuz.
Toplamda oynayabileceğiniz iki oda tasarımı bulunuyor: Sherlock odası ve Einstein odası. 
Biz Sherlock odasına girdik, Einstein odası henüz oynanmaya başlamamış ama önümüzdeki günlerde açılacak. En fazla 5, en az 2 kişilik ekiplerle katılabilirsiniz ama 2 kişilik ekiple işiniz zor, uyarayım. Başvuru için gayet kullanışlı bir internet sitesi tasarlamışlar, hem takvimi görebiliyorunuz hem de birkaç alan doldurarak kolaylıkla başvurabiliyorsunuz. 
Bu arada işi kurumsal boyuta taşıyıp, şirket aktiviteleri düzenlemeyi de düşünüyorlarmış, aklınızda olsun.
Gerçekten eğleneceğinizi gönül rahatlığıyla garanti edebilirim Hele bir zamanlar benim gibi her gördüğü dolabı, kitaplığı, odayı karıştırmayı seven, bibloları en az bir kere evirip çeviren (ve hatta bazı misafirliklerde bu sebeple kırıp dökmelere sebep olan), kapaklı her şeyi bir kere açmayı deneyen, meraklı bir çocukluk geçirdiyseniz bu oyun tam size göre. Bir saatliğine o meraklı çocuğa geri dönüp, ortalığı karıştırıp, saksıyı çalıştırmak epey iyi gelecek.
Biz, en kısa zamanda aynı ekip Einstein odasını da aradan çıkaracağız gibi duruyor. Bir de yeni açıldıkları için, çevremizde katılmak isteyen olursa diye paylaşmamız için %20 indirim kuponları verdiler. Ekibi kurarsanız haberim olsun, indiriminiz benden 🙂
yazmak bir nevi terapi 